Organizasyon Güvenliği
.
.
.
.
Güvenlik Yönetimi Dergisi S.38 Sayfa 44 te yayınlanmıştır.
Her tür güvenlik fonksiyonunda olduğu gibi organizasyon güvenliğinde de güvenlik alırken öncelikle yapılan işin operasyon ve dinamiklerini öğrenmeniz, gözlemlememiz gerekmektedir. Çünkü, güvenlik işi engeller değil, katkı sağlayarak korur ve doğabilecek tehditleri engeller mahiyette kurgulanmalıdır.
Bu sebeple koruma altına alınacak organizasyonun mahiyeti itibariyle organizasyonlar;
- Geniş halk kesiminin katılacağı sivil etkinlikler,
- Fuar, Konser, Festival, Turnuvalar vs.
- Sadece tek bir firma, sektör çalışanlarının katılacağı etkinlikler,
- Bayi/ Acente toplantıları, Genel tanıtımlar, vs.
- Devlet destekli etkinlikler
- NATO, ISEDAK, Olimpiyat Aday Ülke Seçim Toplantıları, Toplantı ve Gösteri kanununa dayalı mitingler, vs. olarak karşımıza çıkar.
Bu tür toplantıların mahiyetine ilişkin detaylara göre tehditler değişecektir. Tek bir odadan yürütülecek küçük çaplı organizasyonlar için mekânın içinde bulunduğu binanın tedbirleri gözden geçirilerek yürütme esas olacaktır. Ancak, büyük organizasyonlarda geniş mekânlar daha farklı ele alınmalıdır. Öncelikle bir risk analizi yapılarak hangi tehditlere karşı aksiyon alınacağı organizasyonu yapan ve yaptıranlarla net bir şekilde belirlenmelidir.
Güvenlik risk indirgemelerinde müşteri erişim ve beklentileri kısıtlamalar yaratır. Bu durum yakinen kültüre bağlıdır ve özellikle perakende ve eğlence sektörüne uygundur. Birçok bu tür sektörlerdeki alanlar, insanların daha da fazla para harcama konusunda ikna edildiği rahat bir ortam içerisinde ziyaretçilerin samimi karşılanması konusunda büyük bir etkiye sahiptir. Güvenlik ağır ve açıkta ise, bu işletmenin birinci önceliğinin sağlanmasına olanak sağlamaz. Organizasyonların yapıldığı oteller buna iyi bir örnektir, fakat organizasyonun yapıldığı sektörde güvenliğe dair yaklaşımlar bir uçtan diğer uca kadar değişebilir.
Geniş mekânlar ele alındığında, mekânın çevresinin çit uygulamaları ile korunup korunmadığı öncelikle değerlendirilmelidir. Böyle bir durum söz konusu değilse, içeride daha fazla sayıda devriye kullanma gerekliliği doğar ve bu da daha fazla eleman ve maliyet demektir. Mekân ulaşımı çitlerle sınırlandırılmış ise giriş yönetimi rahat uygulanabilir ancak yine de müşteri erişim ve beklentilerinin yaratacağı kısıtlamalar göz ardı edilemez.
Giriş yönetiminin uygulanması peşi sıra arama konusunu gündeme getirecektir. Aramalar sadece uygun bir şekilde seçilmiş ve atanmış güvenlik görevlilerince yapılmalıdır. Aramaların saati, tarihi, yeri ve sıklığına Güvenlik Departmanınca karar verilmeli ve arama minimum 2 güvenlik görevlisince yürütülmelidir. Arayan kişi nazik, nasıl davranması gerektiğini bilen, agresif olmayan ve hızlı hareket edebilen kişilerden seçilmelidir. Aramalar arananlar için rahatsızlık verici olacaktır. Bu sebeple görevliler stresi arttırıcı tavırlardan kaçınmalıdırlar. Bu görevliler hassas davranmalı, eylemlerinin suç vasfına bürünmemesi ve insan haklarıyla uyumlu olmak için azami özen göstermelidirler. Fiziksel temasla kişi arama aynı cinsiyetteki görevlilerce yürütülmeli, bazı organizasyonlarda yapıldığı gibi de çanta aramaları metal detektörlerle, karşı cins tarafından da yapılabilmelidir. Arananın rızasının önceden alınmasıyla ilgili olarak, mantıklı arama taleplerine uyum gösterilmemesi durumlarında ne tür uygulamaların yürürlüğe sokulacağı prosedürlerde net bir şekilde belirtilmelidir. Kişi aramanın kapsamı ilkelere, belli bir amaca ve kaçırma modeline dayalı gizleme yöntemlerine dayanmalıdır. Çoğu durumda, hiçbir yerde, hiç kimseye kişisel alanı ihlal edilerek, rızası olmadan temas sağlanmamalıdır.
Bazı durumlarda, giriş / çıkış noktalarında araç aramaları gerekli olabilir. Arama amacının neler olduğu güvenlik görevlilerine net bir şekilde talimat verilmelidir. Örneğin; patlayıcılar, çalıntı mallar gibi. Çoğu araç araması durumunda, şoförler araç içinde bekletilir ve görevli ne aradığını bilmediğinden arama üstünkörü yapılır. Bu kültürel bir kural gibi karşımıza gelse de, öngörülen muhtemel saldırganlar ve aramanın belli bir takım kapsamları belirtilmelidir. Konunun amacı, kontrollü alana en az sayıda araç kabulü yapılması ve yayaların kontrol noktasından geçirilmesidir.
Organizasyon güvenliğinde çalıştırılacak güvenlik elemanları için firma dışı sözleşmeli eleman kullanılması, bu elemanların mekân hakkında fazla bilgileri olmaması kaynaklı güvenlik hatalarına sebep vermesiyle sonuçlanacaktır. Dolayısıyla, organizasyonel etkinlik mekânlarında firma çalışanı güvenlik mutlaka kullanılmalı ve organizasyon süresince bunlar sözleşmeli dış takviyelerle birlikte çalıştırılmalıdırlar.
Organizasyon güvenliğinde etkinliğin maruz kalabileceği tehditlerden en önemlisi terör olarak görülebilir. Ancak, terör örgütleri genelde halka yönelik saldırı yapmazlar. Uluslararası oluşumlar (UN, IMF gibi) ile devlet kurum ve oluşumlarına yönelik saldırı planları içerisindedirler. Sivillere sadece devletlere mesaj vermek icin saldırırlar.
Çoğunlukla Terörizm, bir grup ya da bireyin tesis edilmiş bir tüzel kişiliğe (ülke, politik sistem) karşı asimetrik savaş ilanı ile karşımıza çıkar ve tüzel kişiliğin karar ve durumlarını değiştirme zorlamasını içerir. Terörizmin doğası gereği terörist vahşetin hedef kitlesi (sonuç çıkarıcıları) her zaman fiziksel mağdurlar değildir. Teröristler sivilleri, hükümetlere mesaj vermek için öldürürler. Terörizm aynı zamanda yandaş sağlama ve motive etme için çok etkin bir yoldur. Terörizme özgü bir özellik saldırganın metodunu, hedefini, yerini, gizlemeyi ve aktivasyon özelliği ile saldırı zamanını seçebilmesidir. Terör saldırıları; başlıca silahlı saldırı (rehin almalar da dahil) ve bombalı saldırı olarak ele alınır.
Bu saldırılar ” Organizasyon Güvenliği ” açısından değerlendirildiğinde;
- Turizm Altyapıları
- Hotel ve Konferans Merkezleri
- Eğlence ve Kamusal Toplanma Yerleri
- Politik Etkinlikler ve Oy Verme Yerleri
- Spor Etkinlikleri
- Konferanslar, Sergiler ve Ticari Fuarları da içeren hedeflere yönelir.
Terörizmin durdurulması için öncelikli sorumlulukların devlette olduğu ortaya çıkmaktadır. Ancak devlet ve organları teröristlere cazip gelen mevcut tüm potansiyel kolay hedefleri koruyamaz.
Bunun içindir ki, terörizm riskinin arttığı sektör veya bölgede iseniz, bazı önlemleri almak ve teröre karşı koruma tedbirlerini hayata geçirmelisiniz. Terör etkisinin arttığı her zaman diliminde, özel savunma kurulumlarını temin etme temayülü doğar. Şüphesiz ki; bazı durumlarda bunun etkin olabilmesi için sağlam bir altyapı kurulması gerekir. Ancak bu durumda, detaylı bir risk analizi olmaksızın özel ekipmanlara yatırım yapmak etkisiz, gereksiz ve pahalı olabilir. Teröre karşı etkin bir güvenlik sağlamanın kilit noktası standart güvenlik önlemlerinin mümkün olduğunca optimize edilmesidir.
Standart temel güvenlik önlemlerinin mevcut olması ve fiziksel güvenliğin optimize edilmesi sağlanmalıdır. Bu itibarla giriş kontrolleri ve gözlem özellikle önem kazanır. Temel seviyede güvenlik önleminiz var mı ve düzenli şekilde denetleniyor mu? Bir terörist tehditle karşılaşırsanız, temel seviyede yapılandırılmış, iyi bir fiziksel güvenliğe ihtiyaç duyarsınız: (algılama, geciktirme, etkisiz hale getirmek için tepki önlemleri vs.); Gözlem, personel güvenliği, güvenlik prosedürleri, Güvenlik odak noktası, uyarı ilanları, giriş yönetimi (minimum giriş noktası), Kamusal ve özel alanların net ayrımı, güvenlik uygulama seviyeleri, anahtar ve park alanı kontrolleri, bilgi güvenliği vs. Şu soruları mutlaka kendimize sormalıyız.
Güvenliği Derinlemesine kurguladınız mı?
Erken Algılama Sistemleriniz var mı?
Operasyonunuzun güvenliğini iyi bir şekilde sağlıyor olmak; günlük faaliyetlerinizle ilgili bilgileri koruyor olmanız anlamına gelir. Ayrıştırılmış bilginin (Kompartmantasyon) az bir değeri varmış gibi görünür, ama teröristler için her tür bilgi kırıntısı çözülecek bir puzzle’dır. Bu sebeple personel ve/veya sözleşmeli istihdam ederken kimlikleri kontrol ediniz ve referansları sonuna kadar götürünüz.
İnsan assetlerin bu bilgiler ışığında korunmasına özen gösterilmelidir. Kilit personel, faaliyetleri ve hareketleri hakkındaki bilgilerin nerede sarf edildiğine dikkat edin.
Yerel terörist tehditler hakkında istihbarat edinin. Yerel güvenlik servislerinden bazı bilgiler edinebilirsiniz ve hatta yüksek kalite istihbarat değerlendirmeleri yapan şirketler vardır. Bu tür şirketler hakkında bilgi edinebilirsiniz. İyi istihbarat ile tehdit değerlendirmesi geliştirebilirsiniz ve iyi bir tehdit değerlendirmesi ile güvenilir risk analizi oluşturabilirsiniz.
Terörist Saldırıların etkileri ile başa çıkabilmek için iş sürekliliği acil durum planları ve operasyonel direnç tesis etmek durumundasınız. Örneğin Araçlı (oto) Bomba olaylarında yıkımın çapı geniş olur. 1996 yılında Manchester’da bir TIR dolusu patlayıcının infilakı olayında tahminen 600 işyeri etkilenmiş ve bunların çoğu ticarete geri dönememiştir. Terörist bir saldırının direkt mağduru olmak ihtimal dışıdır; terörist saldırılar genelde düşük ihtimalli olaylardır. Ancak, gerçekleştiklerinde etkileri büyük olur. Planlar ezberlenmeli ve tatbikatı yapılmalıdır.
Fiziksel direnciniz iyi olmalıdır. Araçlı Bombadan korunmanın temel prensibi aranmamış araçları binadan mümkün olduğunca uzakta aramak ve binayı (tesisi) öngörülen patlama basıncına karşı kuvvetlendirmektir.
Tüm personel bilgi sahibi (Farkındalık) ve eğitimli olmalıdır. Güvenlik farkındalığı Organizasyonel kültürün bir parçası olmalıdır. Çoğunlukla böyle bir şey yoktur ve temayüllerde «onlar» ve «bizler» yaklaşımı vardır. Personel sadece gözleriniz ve değil, eğer ani bir patlama olursa ilk tepki vereniniz olacaktır. Bu sebeple onları bilgilendirmeli ve hassaslaştırmalısınız. Bu sadece şüpheli paketlere bakmakla olmaz, tüm olağandışılıklar sorgulanıp, şüpheli davranışlar gözlemlenmelidir.
Güvenlik personeli tespitte bulunan saldırganları bu aşamada tespit edebilmelidir, patlayıcıyı tanımlayabilmeli ve olaya tepki verebilmelidir. Farkındalık eğitimleri sözleşmelilere de iletilmelidir. Özellikle ayrıcalıklı kimselere, temizlik ve bakım personeline verilmelidir. İyi güvenlik tesis etmek için onların uyanıklığına ihtiyaç vardır.
Güvenlik operasyonları ve alarm durumlarına karşı sistemleriniz olmak durumundadır.
İnandırıcı terörizm senaryolarına yönelik acil durum planlarınız olmalı ve bunlar ani patlama gerçekleştiğinde neler yapılması gerektiğini de içermelidir.
Personelin yaralanma riskine karşı arttıran değil, azaltan iç ve dış dizaynlar, yapı düzenlemesi ve bölmeler oluşturulması, personel masasının uyumu, konumu, vs. sağlanmalıdır.
İyi mekan idaresi yanlış alarmları indirgediği gibi bombacıların görünmeden paket bırakma fırsatlarını da indirger. Bir alan dağınık ve düzensiz ise; sahipsiz paketler dikkat çekmez. ASIS (2013) e göre; personelin bu tür paketleri tespit edebilme olasılığı, algılamaları, farkındalıkları, eğitimleri ve niyetlerine bağlıdır.
Tehdidin artması durumunda çöp kutularının kaldırılıp yerine alternatif olarak plastik torba konulması değerlendirilmelidir. Patlamayı insanlardan uzağa yönlendiren özel kutular da mevcuttur.
Kamuya açık alanlara, çıkışlara, girişlere, koridorlara, merdivenlere, salon ve geçitlere, resepsiyon alanlarına, asansörlere, banyo ve personelin toplandığı restoran ve kafelere özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir.
Özellikle resepsiyon alanları düzenli olmalıdır. Açık görüş alanı, kuvvetli ışıklandırma, kaldırılmış çöp kutuları, koltuktan ziyade ayaklı sandalyeler (gizlemeyi önler) resepsiyon alanlarının bombacılara cazibesini azaltacaktır.
İyi mekân idaresi kullanılmayan alanların kilitlenmesi ve etkin anahtar kontrolünü gerektirir. Tüm anahtarlar yerli yerinde olmalı teslimat kayıtları tutulmalıdır. Bu itibarla, patlayıcıların saklanabileceği ofiste, ikamet yerlerinde dolapların kilitlenmesini tavsiye edilmektedir. Bakım yerlerinin kurcalamaya dayanıklı (anti-tamper) kapaklarla kullanılması tavsiye olunur. CPTED (Crime Prevention Through Environmental Design); Çevre dizaynı ile suç önleme tedbirleri uygulanmalıdır.
Tüm bu tedbirler içerisinde unutulmaması gerekecek en önemli husus ise; terörist olsun veya olmasın her saldırganın mutlaka eylemi öncesi, mekânı etüt edeceği gerçeğidir. İşte bu nokta güvenlik görevlilerinin çok hassas ve uyanık olmaları gereken noktadır. Eğer bir saldırgan bu aşamada tespit edilir, hatta fotoğraflanırsa hem polis desteği büyük ölçüde sağlanır, hem de caydırıcılık sağlanmış olur.
Bu aşamada, güvenlik görevlisinin bu davranış modeli nasıl sağlanır diyecek olursanız da size günümüzden 2500 yıl önce filozof, Çinli General Sun-Tzu’nun ” Savaş Sanatı ” adlı eserini okumanızı öneririm.
Sun-Tzu der ki; ” Askerlerinize öz çocuklarınız gibi bakın, sizi en derin vadilere kadar takip edeceklerdir. Onlara yetişkin oğullarınız gibi bakın, yanınızda ölmeyi her şeye tercih edeceklerdir. “( Savaş Sanatı: Bölüm X, madde 25 ),
” … Bu nedenle, askerin komutanına inanmasını sağlamak için ayırım göstermeden bir yandan adil davranıp, diğer yandan çelik gibi disiplin altında tutmalıyız. Bu zafere giden en kesin yoldur.” (Savaş Sanatı: Bölüm IX, madde 43)
Eğer bir saldırıya maruz kalınmış ise, gözlem sorumluluğumuz yerine getirilmemiş, iş işten geçmiştir. Başımıza gelecek zarardan kaçamayız. Dolayısıyla, gözlem ve bu konuda gözü açık olma birinci, hatta belkide tek şarttır.
Güvenlik Yönetimi Dergisi Ağustos 2016 sayı 38 sayfa 43